İNCİ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI AİLE ŞİRKETLERİNİN KURUMSALLAŞMANIN İNCELİKLERİNİ ANLATTI
Aile üyeleri bir araya
gelip iletişim kurmalı
10 şirketten sadece birinin kalıcı olabildiğini söyleyen Meral İnci Zaim, işletmelerin devir ve finansal problemlerle karşılaştıklarını ancak en önemli sorunun ailenin bir araya toplanıp ortak hareket edememesi olduğunu söylüyor
İşyerinde her zaman pozitif bir iklimin var olmasına çalıştıklarını ve insan kaynaklarına sürekli yatırım yaptıklarını da söyleyen Zaim, İK vizyonlarını "insanların en çok çalışmak istediği şirket olma" şeklinde özetliyor
Ahmet Veli OLGUNDENİZ
+++
Türkiye'de şirket sayısı 2 milyon civarında. Kamuyu bir kenara bırakırsak Türkiye'de şirketlerin yüzde 99'unu aile şirketleri oluşturuyor. Dünyada da durum farklı değil. Dünyanın en büyük 500 şirketinin yüzde 40'ını dahi aile şirketleri oluşturuyor. Avrupa'da şirketlerin yüzde 60'ını, Latin Amerika'da yüzde 65-90'ını, Kuzey Amerika ve Asya'da ise yüzde 95'ini aile şirketleri oluşturuyor.
Araştırmalar Türk aile şirketlerinin en fazla üçüncü kuşağa devredilebildiğini, yönetim bilimciler de ancak on şirketten sadece birisinin kalıcı olabildiğini söylüyor.
Peki bu iş neden yürümüyor diye baktığınızda karşınıza çıkan en önemli sorun kurumsallaşamama. Yönetimde bazı fonksiyonları profesyonellere devretmeniz gerekiyor ama gelin görün ki "kurucu" için elindeki gücün bir kısmından dahi vazgeçmek veya paylaşmak oldukça zor.
Tabi istisnalar da yok değil.
Temeli 1952 yılında girişimci Cevdet İnci tarafından atılan ve 1982 yılında holdingleşen İnci Holding bugün otomotiv yan sanayinin en büyük firmaları arasında yer alıyor. Kurucusunun 2003 yılında yönetimi beş kızına devretmesiyle bugün ikinci kuşak tarafından yönetilen holding kalıcı olmak adına önemli çalışmalar yürütüyor.
Bugün toplam 15 şirketi ve 2.000 çalışanı ile Türkiye'nin önemli sanayi gruplarından biri olan İnci Grubu, 3 şirketi ile Türkiye'nin ilk 500 şirketi arasında yer alıyor. 70 ülkeye toplam üretiminin yüzde 65'ini ihraç eden grup, 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüme gerçekleştirdi. 2012 yılında ise hedef yüzde 15 büyümek.
Peki neyi doğru yapıyorlar? Geçen hafta İnci Holding'i Karabağlar'daki merkezinde ziyaret edip 2010 yılından bu yana yönetim kurulu başkanlığı koltuğunda oturan Meral İnci Zaim'i ziyaret ettim.
Meral İnci Zaim, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu. Kişisel liderlik, zaman yönetimi, aile şirketlerinde yönetim ve kurumsallaşma, maliyet muhasebesi, lojistik sistemleri, yönetim bilgi sistemleri ve ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) sistemleri alanlarında birçok proje yürütmüş birisi. TÜSİAD Yönetim kurulu üyesi de olan Zaim, 1979 yılından beri iş hayatında.
Meral hanıma aile şirketlerinde kurumsallaşmanın sırrını soruyorum, "Bu aslında sadece Türkiye'nin sorunu değil. Dünyada da şirketlerin çoğunu aile şirketleri oluşturuyor ve onlar da bu sorunları yaşıyor" diyor ve ekliyor, "Aile şirketleri devir problemleri veya finansal problemler yüzünden varlıklarını devam ettiremiyorlar. Kurumsal yönetime çok önem vermeliler. Biz 13 sene evvel babam daha hayattayken bu çalışmalara başladık. Önce aile meclisimizi kurduk. Aile bir arada toplanıp kendi kurallarını koymaya ve bir anlamda anayasasının oluşturmaya başladı. Aile anayasası, işin aileyle ilgili olan kısmını hallediyor. Bir de ortaklık yapısı var. Ortaklıkların bir araya gelerek mutabık oldukları konularda bir ortaklık sözleşmesi imzalamalarını gerektiriyor. Bu ortakların hakkını koruyan bir sözleşme.
Tabii herkes şirkette çalışmak zorunda değil. Şirkette çalışmayanların da haklarının korunması lazım. Devir nasıl yapılacak, görevliler nasıl seçilecek... En önemli kısım aile şirketinin iş boyutu. Şimdi biz o konuda da gelişmek üzere holding el kitabımızı yazıyoruz. Aile anayasamız hazır, ortaklar sözleşmemiz imzalandı. Tabii bütün bunlardan çok daha önemli bir husus aile üyelerinin bir araya gelerek iletişim kurabilmesi. Açık ve şaffaf olmak, herkesin düşüncelerini açıkca dile getirmesi ve bunun üzerinde mutabakat sağlanması. Aile anayasası ve ortaklar sözleşmesi neticede bir mutabakat metnidir ve bunlar bir son değil bir başlangıçtır. Bundan sonra da bunlar üzerinde oturacağız, çalışacağız."
Meral Hanım'a bu alandaki birikimlerini diğer şirketlerle paylaşıp paylaşmacağını da soruyorum, o da toplantılar ve sunumlarla bu süreci anlattıklarını söylüyor. Tabi aile anayası ise daha özel ve herkes için farklı olacak bir çalışma.
Hedefler neler?
Peki bundan sonra İnci Holding nasıl bir yol izleyecek, hedefler neler?
"Cumhuriyetin 100. yılında dünyada ilk 1.000'de olmak" vizyonu ve "Küresel platformda, bizi biz yapan değerlerle, iş geliştirerek, kazandırıyoruz kazanıyoruz" misyonu ile iddialı bir hedefe kilitlendiklerini söyleyen Meral İnci Zaim, "Bu hedefe otomotiv yan sanayi, lojistik, geri dönüşüm ve enerji depolama alanlarında gelişimini sürdürerek ve yeni yatırımlar gerçekleştirerek ulaşmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki dönemde ekonomideki belirsizliklerin devam edeceği düşünülürse, şirketlerde hızlı hareket etme ve yaratıcılık daha da önem kazanacaktır. Kurumu ayakta tutacak ve öne geçmesini sağlayacak temel unsurlardan biri de değişimi hızlı algılamak ve duruma göre hızla aksiyona geçmektir" şeklinde konuşuyor.
İnci'nin yabancı ortaklarla yürüttüğü çalışmaların da kuruma önemli avantajlar sağladığını da unutmamak lazım. Grubun bu sayede global bir oyuncu olup ilk binde yer alma hedefi aslında son derece gerçekçi.
******************
kutu kutu
Pozitif çalışma ortamı
Tabii bu hedeflere ulaşmanın yolu da insan kaynağını etkin bir şekilde kullanmaktan geçiyor. Bu konuda neler yapıyorlar?
Meral Hanım İK politikalarını şöyle özetliyor, "İnci Holding hızlı büyüyen yapısı ve insan kaynaklarına yaptığı eğitim ve motivasyon yatırımlarıyla İK vizyonunu 'En çok çalışılmak istenen şirketlerden biri olma' hedefi yönünde belirledi. Misyonumuz ise, gerek çalışanlar gerek temasta olduğumuz tüm sosyal paydaşlar açısından karşılıklı kazan-kazan zemini yaratmaktır.
Öte yandan pozitif çalışma iklimi yaratmaya öncelik veriyoruz. Çalışanın kendini değerli hissetmesi ve kuruma ve kendine değer katan verimli bir çalışma ortamında çalışması bizim stratejik hedeflerimiz arasındadır. Önceki yıllardaki olumlu gelişmeleri göz önüne aldığımızda, 2012 İK stratejimiz aynı kalacak. Vizyonumuza ulaşmak için yaptıklarımızı zenginleştirerek ilerlemeye devam edeceğiz. 2012'de genç yeteneklere ulaşmak konusunda daha kapsamlı çalışmalar planlayacağız.
2011'de başlattığımız yeni mezun gençlerle yürüttüğümüz "Genç İnciler" projemizi genişleterek sürdüreceğiz. Mentorluk, koçluk, birlikte öğrenme gibi kişisel gelişim modellerini kurum kültürümüzün bir parçası haline getirmek hedeflerimiz arasında. Üniversitelerde marka elçiliğimizi yürüten "Üniversitenin İncileri" projemize de devam edeceğiz."
A resimaltı:
Meral İnci Zaim'in bulunduğu kat ve özellikle yönetim kurulu başkanının odası klasik tarzda döşenmiş. Gösterişten uzak, işlevsel ama aksesuvarlar dikkat çekici. Öte yandan daha sonra ziyaret ettiğim holdingin bir başka katı da minimal ve İskandinav tarzında döşenmiş. Yani kuzey ülkelerinde olduğu gibi işin gerektirdiği kadar mobilya. Peki neden bunları söylüyorum? Bir insanın veya kurumun çalışma mekanlarına bakarak onun hakkında çok sayıda bilgi edinebilirsiniz.
Fotoğraflar: Şafak İNCE