Nasıl bir gelecek?

AHMET VELİ OLGUNDENİZ

2000 yılında 73 olan üniversite ve diğer yükseköğretim kurumu sayısı, özellikle son yıllardaki patlama ile 186'ya ulaştı. Üniversitesi olmayan il neredeyse kalmadı. Peki, üniversite sayısındaki bu artış beraberinde neyi getirdi? 2000 yılında üniversite mezunu işsiz sayısının genel toplam içindeki oranı yüzde 9,5 iken bu oran 2011'de yüzde 18'e ulaşarak neredeyse ikiye katlandı.

Toplam işgücünün yüzde 15.8 artışla 26.4 milyona çıktığı 2000-2011 döneminde üniversiteli işgücü yüzde 120 artışla 4.5 milyona ulaştı ve üniversite diplomalı işsiz sayısı ise yüzde 227 artışla 500 bine yaklaştı.

Bugün her beş işsizden biri üniversite diploması taşıyor.

Yani mantar gibi okul açmanın kimseye bir faydası olmamış anlaşılan. Gelelim esas soruya yükseköğrenim görmüş insanlar neden hayatta umduğunu (mesela bir iş) bulamıyor? Bu sorunun yanıtını için Marmara Üniversitesi tarafından yaklaşık 30 bin öğrencinin katılımıyla, daha henüz, yapılan "Üniversite Tercih Anketi", öğrencilerin hayatlarıyla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.

14 ilde yapılan anketin sonuçlarına göre, öğrencilerin yüzde 54,55'i seçtikleri bölümden memnun değil. Öğrencilerin yüzde 59,9'unun ise babalarının istediği bölümü tercih ettikleri belirlenmiş.

Bir başka araştırma da yenibiris.com'dan. 14 şehirde (İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Ankara, Kayseri, Antalya, Adana, Samsun, Trabzon, Erzurum, Gaziantep) 18-44 yaş arası toplam 1232 kişiyle yaptıkları araştırmaya göre; erkeklerin yüzde 56'sı, kadınların ise yüzde 51'i eğitimini aldıkları meslekte çalışmıyor ve bu kişilerden yüzde 76'sı işinden memnun değil ya da kararsız.

GÖNÜLSÜZ ÇALIŞAN

Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerin yüzde 60'ı bir başkasının tercih ettiği mesleğin "memnun olmayarak" eğitimini alıyor ve mezun olduktan sonra tamamen başka bir iş yapıyor. Tamamen başka bir işi yapan kişilerin de yüzde 76'sı mutsuz.

Eskiler "Gönülsüz yapılan aş ya karın ağrıtır ya baş!" der.

İşgücünün yarısı her gün işe ayağını sürüyerek gidiyor ve ekmek belasına iş görüyorsa, yüz binlerce insan en verimli çağında emeklilik günlerinin hayalini kuruyorsa Türkiye nasıl bir geleceğe doğru gidiyor?

Devlet bir an önce gençlerin ilköğretimden başlayarak doğru alanlara yönelmeleri için önlemler almalı. Bence bu herşeyden daha önemli bir sorun. Çünkü insanlar doğru işle eşleşmediği sürece ne sağlıkta ne güvenlikte ne turizmde ne de herhangi bir işte hak ettiğimiz başarıları elde edemeyeceğiz.

3.5 litrelik motora sahip süper bir arabayı otobanda ikinci vitesle zorlayarak kullanmaya benziyor yaşadığımız durum. İkinci vitesle de menzile ulaşabilirsiniz ama hem motoru zorlarsınız hem de hep "sona kalırsınız".

İyilikle kalın...

 

 

 

 

 

 

 

  
2093 kez okundu

Yorumlar

Tespitler     04/10/2012 09:36

Üstad doğru tespitler bunlar. Kimse çocukların meslek seçiminin en sağlıklı nasıl yapılacağını anlatmıyor.
Misafir -

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam41
Toplam Ziyaret240232